06.08.2018 / 22232 Görüntüleme
İsmail Balaban: “İmkânsız dediler. İstedim, başardım.”
“Güreşe geç başladık ama azimliydik. İlk başladığımız zaman sizden güreşçi olmaz dediler. Bu işi bırakın diyenler çok oldu ama gayret ettik, çok çalıştık. Çok güzel başarılar elde ederek basamakları tırmandık ve en sonunda da en üst seviye olan altın güreşte altın kemer ödülüne sahip olduk.” Dedi. Saygılı, azimli, başarmak için mücadelesinde pes etmeyen ve röportaj sırasında hayata bakışı ile örnek bir kimlik olan İsmail Balaban ile çok samimi bir röportaj gerçekleştirdik.
656. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerini kazanan İsmail Balaban kimdir? Bize kendinizden bahsedebilir misiniz? Güreş hayatınıza nasıl girdi?
Elmalı’nın Akçay kasabasında dünyaya geldim. 1987 Eylül doğumluyum. Ailem çiftçilikle geçinen kişilerdi. 4 kardeşiz. İki tane ablam bir de ikiz kardeşim var. İlköğretimimizi köyde tamamladık. Daha sonra tabi imkânımız olmadığı için liseye gidemedik. Köy şartlarında bağ bahçe işlerinde çalışırken tesadüfen güreşe başlamamızı önerdiler. Biz de güreşe başlamak istedik köydeki birkaç büyüğümüz vesilesiyle.
Güreşe geç başladık ama azimliydik. İlk başladığımız zaman sizden güreşçi olmaz dediler. Bu işi bırakın diyenler çok oldu. Ama gayret ettik, çok çalıştık. Çünkü başka şansımız yoktu.
Köyden çıkış için bizim adımıza bir yoldu güreş.
Hep azmettik çok güzel başarılar elde ederek basamakları tırmandık ve en sonunda da en üst seviye olan altın güreşte altın kemer ödüllene ulaştım.
Peki, güreşçi olarak bir idolünüz var mı?
İdolüm Ahmet Taşçı 9 defa altın kemerin sahibi olmuş. Hedefim onun gibi aralıksız kemerin sahibi olmak. 3 yıl aralıksız olarak Kırkpınar’da 1.olup altın kemere sahip olmak. Antalya ‘ya altın kemeri getirip kemerin ebedi sahibi olmak, efsane olarak anılmak. Bu hedeflerim doğrultusunda çalışmalarıma devam ediyorum ve edeceğim de.
Günümüzde çocuklar daha popüler sporlara yönlendiriliyor. Yeni güreşçilerin yetişmesi için neler yapılmalı? Bu spora gönül veren gençlere önerileriniz var mı?
Yağlı güreş zor bir spor ve bu yüzden herkes ilgi duyamıyor. Güreş bizim geleneğimiz, göreneğimiz, örf ve adetlerimiz arasında. Ayrıca güreş ata sporumuz ona sahip çıkmamız lazım. Biz elimizden geldiğince gençlere güreş tarzımızla duruşumuzla, günlük yaşantımızla, eğitimimizle örnek olmaya çalışıyoruz. Yeni nesil gençleri yağlı güreşe çekmeye çalışıyoruz. Eskiden bir ön yargı vardı bize karşı. Kaba ve kavgacı olarak adlandırılırdı. Biz bu noktada bu ön yargıyı yıkmaya çalışıyoruz. Yeni nesil güreşçiler de bu çağa ayak uyduran arkadaşlarımız.
Her anlamda örnek olmaya çalışıyoruz.
“Benim hedefim altın kemerin ebedi sahibi olmak.” dediniz. İnsan kazandıkça daha da fazlasını istiyor. Sizce insan hedeflerinin bir üst noktası, doyuma ulaştığı bir en üst seviye var mıdır?
Güreşe başladığımız zaman hayalimiz başpehlivan olmaktı ama hedefler büyüyor. Dediğim gibi altın kemerin ebedi sahip olup efsane olmak istiyorum. Doyum olduğunu söyleyemem bu işte. Yıllardır güreşin içindeyim ve bir dönem sonra güreşi bırakmayı da düşünüyorum. Eğer ki hedefime ulaşırsam güreşe devam etmeyi düşünmüyorum.
Trakya üniversitesinde Yüksek lisansımın 1. yılını tamamladım ilerleyen dönemlerde akademisyen olarak hayallerime devam etmek istiyorum. Şu anda güreş ilk hedefim. Besyo’yu bitirdim ve sosyal bilimler üzerine yüksek lisans yapıyorum.
Başarılarınızdan bahsedebilir misiniz?
Kırkpınar yağlı güreşlerinde 2009 küçük, sonrasında orta ve büyük boyda birincilik. 2012 yılında da başaltı boyunda üçüncülük kazandım. 5 ve 7 Temmuz 2013 tarihleri arasında gerçekleşen Kırkpınar yağlı güreşinde baş kategoride er meydanına çıktım. Şaban Yılmaz ve Recep Kara’yı eleyerek finale yükseldim. Finalde son 2 yılın şampiyonu Ali Gürbüz ile karşılaştım zorlu bir mücadeleden sonra 2. olarak büyük bir başarıya imza attım. Ancak Ali Gürbüz’ün güreş federasyonundan ceza alması nedeniyle 2013 yılı başpehlivanı ilan edildim. 2014 güreşlerinde de Fatih Atlı ‘ya yenilerek ikincilik kürsüsüne çıktım.
İsmail Balaban iyi bir güreşçi ama bunun yanında eğitimi ve sosyal hayatıyla da örnek alınabilecek bir insan bunun sırrı ne?
Sır yok aslında sadece hedef belirlemek önemli, belirledikten sonra bu yolda emin adımlarla düzgün ve dürüst bir şekilde çalışmak.
Kariyer hedeflerin arasında, aktif sporu bırakmadan, mutlaka gerçekleştirmek istediğiniz bir şey var mı?
Güreşi bırakmadan Survıvor'a katılmak istiyorum. Onun dışında dediğim gibi akademisyenlik istiyorum.
Bir de şunu sormak istiyoruz aktif olarak sporu bıraktığında hayatında gerçekleştirmek istediğin neler var?
Yurt dışına çıkmayı çok istiyorum. Gezip görmek istediğim yerler var. Ayrıca bir yaştan sonra bağ bahçe ile ilgilenmeyi ve köyüme geri dönmeyi düşünüyorum. Şehir yaşantısı insanı sıkıyor. Gürültüden kaçmak istiyorum.
Toplumumuzda sporcuya verilen değeri nasıl görüyorsunuz?
Toplumumuzda güreşçinin hep ayrı bir yeri var. Antalya Konyaaltı Belediyesi bize ciddi anlamda sahip çıkıyor. Seyircilerin bize olan hayranlığı çok fazla. Mutlaka her yerde bir ilgi alaka oluyor.
Futbol hariç diğer sporlar arasında neredeyse en fazla seyircisi olan spor dalı güreş. Özellikle Antalya’nın neresine gidersek gidelim hep bir ilgi alaka oluyor. Bu konuda vefakâr seyircilerimize teşekkür ediyorum.
İyi olan şeylerin yanında çok fazla eleştiriye de maruz kalıyoruz. Giyim, kuşam, her koşulda sert bir şekilde eleştiriliyoruz. Her şeye rağmen saygıda asla kusur etmiyoruz. Bu konuda da toplumumuzdan destek bekliyoruz. Biz değişiyoruz. Umarım bizim için akılda olan o sert bakış açısını da değiştirmeyi umut ediyoruz.
Son olarak Korkuteli Burada okuyucularına neler söylemek istersiniz?
Öncelikle ata sporumuz güreşe sahip çıksınlar ve Kırkpınar başpehlivanı olarak bizden desteklerini de esirgemesinler. Korkuteli’ne vizyon oluşturan bu dergiyi de sahipsiz bırakmasınlar.