Page 20 - Korkuteli Burada Dergisi - Aralık 2017 - Sayı 6
P. 20

ÇOK GÜZEL



                                                         BİR TİCARET








                                                         Merhaba Efendim.
                                                         Bu köşeden misafir olarak  bulunuyorum.
                                                         Zaten herkes bir şekilde bu dünyada misafir
                                                         değil mi? Vazifesi ve lüzumlu işleri çok, ömrü
                                                         ise gayet kısa olan bir misafir.
                                                         Sizce bu dünyada misafir olarak bulunan
                                                         insan buraya niçin gönderilmiştir? Bunun
                                                         cevabı; yiyip içmek, gezip dolaşmak, gönlünce
                         Prof. Dr. Adem TATLI            eğlenmek olabilir mi? Ya da  han, hamam, yat
                                                         ve kat sahibi olmak insanı memnun ve mutlu
                                                         edebilir mi? Acaba ölüm döşeğinde olan bir
                                                         kimseyi, dünyada sahip olduğu şan ve şöhret,
                                                         evlat ve servet ne dereceye kadar tatmin eder?
                                                         Ondaki ölümsüzlük ve ebedî yaşama arzusunu
                                                         bunların hangisi tatmin edebilir?
                                                                Buna benzer bir sohbet fakültede
                                                         geçmişti. Öğrencilerimden birisi;
                                                         -“Hocam dünyaya bir daha mı geleceğiz, bırak
                                                         gönlümüzce eğlenelim” dedi. Dedim ki;
                                                         -Eğer bir daha gelecek olsak senin gibi
                                                         düşünebiliriz. Kabre gideriz. Ne soruluyor,
                                                         onları not ederiz. Tekrar dünyaya gelince o
                                                         noksanları tamamlarız. Fakat bunun ne tekrarı
                                                         ve ne de bütünlemesi var. “Gel” dedikleri
                                                         zaman apar topar gidiyorsun. Artık bir daha dönüşü yok.
                                                         Bir başka öğrenci dedi ki;
                                                         -Allah bize ne verdi ki ne isteyecek? Dedim;
                                                         - Allah sana ne vermedi ki. Saymakla bitiremezsin. Döndü dedi;
                                                         -“Bak Sabancı’nın ve Koç’un ne kadar serveti var. Bizim neyimiz var?
                                                         Dedim;
                                                         -Sana beş katlı sıfır daireli bir apartman ve bir de sıfır kilometrede
                                                         bir Mercedes vereceğiz. Karşılığında aklını istiyoruz. Verir misin?
                                                         Dedi;
                                                         -Vermem.
                                                         -Peki, İstanbul’u versek aklını verir misin? Yine dedi;
                                                         -Vermem.
                                                         -Bütün dünyayı versek verir misin? Dedi;
                                                         -Vermem.
                                                         -Cenneti verseler aklını verir misin? Dedi;


           20
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25