ENFLASYON İLE TOPYEKÜN MÜCADELE
Merhaba değerli okurlar. Havası sert insanı mert olan yayla turizminin başkentinde Mali Müşavirlik hizmeti vermekteyim. Değerli okurlar uzunca bir aradan sonra karşımıza yine enflasyon canavarı çıkmıştır. İlk önce sebep-sonuç ilişkisine dayanarak kısaca bu durumla tekrar nasıl karşı karşıya kaldığımızı biraz da öz eleştiri yaparak hatalarımızı ortaya koymak istiyorum.
Bana göre bir ülkenin gelişmişlik düzeyi, ekonomik gücü, insanlarına sunduğu iyi yaşam koşulları ve dünyada söz sahibi olması iyi bir eğitim düzeyini yakalamış olmasına bağlıdır. 2003 yılı OECD (İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı) verilerine göre eğitimde ilk onda yer almayan ama 2015 yılı raporunda ilk ona giren Singapur, Hong Kong, Güney Kore, Tayvan ve Vietnam gibi ülkeler ihracat rakamlarını da ikiye üçe katlamış durumdalar. Çin son on yılda 195 milyar dolarlık teknoloji satın almış ve gelecek on yıl içerisinde dünyanın bir numarası olmaya aday.
2015 yılında güncellenen verilere göre, Türkiye’de ilkokuldan üniversite düzeyine kadar öğrenci başına yapılan kamu harcamaları 4.652 dolar. Bu, 10.391 dolar olan OECD ortalamasının yarısından az. Fatih Projesi kapsamında teknolojik olarak büyük bir adım atılmış olsa da verilen bilgilerin çağımızın gerisinde kaldığını söylemek mümkün. Devlet Fatih Projesi kapsamında toplamda 30 milyar dolar yatırımda bulunmuştur. Salman Khan, ‘’Dünya Okulu’’ adlı kitabında ülkemizdeki akıllı tahta uygulamalarını çok güzel özetlemiş. Kitapta der ki ‘’Teknolojiyi değiştirip öğrenme yöntemini aynı tutarsanız, kötü uygulamaya iyi para harcıyorsunuz demektir.’’
Her ne kadar bu makalenin başlığından uzaklaştığımı düşünseniz de her başarının temelinde eğitim yatmaktadır. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor ve önümüzdeki 25 yıl içerisinde su, gıda ve sağlık savaşlarının olacağı öngörülmektedir. Önümüzdeki yıllarda Endüstri 4.0’dan, saatte 1.000 km hız yapan Maglev trenlerinden, iklim mühendisliğinden, Nano teknoloji uzmanlığından, yapay zeka eğitmenliğinden, zihin transfer uzmanlığından, beyin implant mühendisliğinden, tıp mühendisliği ve organ mühendisliğinden, uzay turizm rehberliğinden v.s. bahsedilirken biz neredeyiz dünyadaki baş döndüren bu hızdaki teknolojik gelişmeye ayak uydurabilmek için ne kadar çaba sarf ediyoruz düşünmemiz lazım. Baş döndüren hızdaki bu yapı içerisinde bu mücadeleden Türk Milleti olarak galip çıkmak istiyorsak üretmemiz, marka yaratmamız ve en önemlisi fikirlerimiz düşüncelerimiz farklı olsa da biz birbirimizi sevmek zorundayız.
Gelelim başlığımıza, Enflasyon tipik olarak talebin üretim kapasitesinin üzerine çıktığı zamanlarda görülür. Türkiye ekonomisinin bugün yaşamış olduğu enflasyon talepten ziyade kur kaynaklı maliyet baskısını içeriyor. Ancak kuru aşağı çekebilmek için de elimizdeki temel araç sıkı para politikası. Sıkı para politikasını da sabırla uygulamak lazım gelmektedir. İş dünyasından da fiyatları geçici bir süre için de olsa yüzde 10 aşağı çekmesini istemek kısa vade için sonuç verebilir ama uzun vadede sürdürülebilir bir önlem değildir.
Sonuç olarak halletmemiz gereken öncelikli konumuz eğitimdir. Eğitimi hallettiğimiz zaman adaleti de düzeltiriz, üretimi de arttırırız, ihracatı da arttırırız, gelişmiş ülkelerdeki gibi yaşam kalitemiz ve kişi başı gelirimiz de artar. Bunun için de çalışmak, çalışmak, çalışmak gerekmektedir.
vioft2nntf|101001E398BFKoseYazisi|koseYazisiAciklama
vioft2nnt8|001001E398BF|DergiKorkuteliBurada|KoseYazisi|koseYazisiAciklama|1D894951-B33B-43BF-9A8E-6B7FA9FF6CB3