KIŞ AYLARINDA KİLO VERMEK ZOR DEĞİL
Kalın kıyafetler altına gizlenmemiz ve soğuyan havalar nedeniyle spora ara vermemiz, kışın kilo vermek imkânsız diyerek planlarımızı ilkbahar-yaz aylarına ertelememiz bu aylarda kilo vermemizi zorlaştırıyor. Oysa kısalan günler ve havanın erken kararması gün içinde yemek yemeğe ayırdığımız vakti ve acıkmalarımızı minimuma indiriyor ve aslında bizim için bir avantaj oluşturuyor. Ancak yapılan yanlış uygulamalar, kilo vermeyi bir yana bırak almamıza sebep oluyor. Doğru yöntemler ve uygulamalarla birlikte ideal kilomuza ulaşmamız aslında çok kolay.Bununla birlikte, vücudumuz kış aylarında ısı dengesini sağlayabilmek için daha fazla enerji harcar ve metabolizma hızını arttırır.Bu durum kilo vermek açısından bir avantajdır.
UZUN SÜRE AÇ KALMAYIN
Vücudunuz, uzun süren açlık durumları sonrası besin alımlarında, besin tedarikinde problem var düşüncesiyle metabolizma hızını düşürür. Bu durum vücutta depolama yapılmasına, bu durumun doğal sonucu olarak enerji harcaması kısılır ve kilo alımına sebep olur. Bu yüzden öğünlerimizi düzenli ve saatini geçirmeden yapmamız, öğün aralarında acıkmamızı engellemek ve metabolizmamızı hızlandırmak için ara öğünler eklememiz gerekiyor.
GÜNLÜK HAYATINIZI HAREKETLENDİRİN
Metabolizma hızını arttırmanın iki temel unsuru vardır. Bunlardan birisi öğün sıklığının artması ve düzenli öğün koymak, diğeri ise hareket miktarının artması. Kış aylarında soğuk havalar bizi üşengeçliğe sevk etse de bu aylarda yapılan sporun vücuda daha fazla enerji harcattığı yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştır. En azından yakın yerlere araç kullanmadan gitmemiz ve günlük rutinlerimizi yaparken yürümemizin kilo vermemize faydası olacaktır.
UZUN GECELERDE ATIŞTIRMALIKLARA DİKKAT
Kültürümüz gereği akşam yemeklerinden sonra meyve, kuruyemiş gibi atıştırmalıklar oldukça fazla tüketilmektedir. Ancak metabolizmanın yavaşladığı geç saatlerde gereğinden fazla tüketilen yiyecekler kilo vermenizi zorlaştırır. Akşam yemeğinden sonra ara öğün olarak miktarını aşmadan tüketimde bulunabilirsiniz.
TEK BİR BESİN ÇEŞİDİNE TAKILI KALMAYIN
Yaşam boyunca görülen ve tüketilen hiçbir besin diğerinden üstün değildir. Herhangi bir besin gurubunun beslenme dışı bırakılması vücut sağlığını olumsuz etkilemekte, kalp rahatsızlığı ve kanser gibi önemli hastalıklara yakalanma riskini artırmaktadır. Her çeşit besin grubunun vücut için ayrı bir işlevi bulunmaktadır. Besinler tek başına, son derece karmaşık ve sistemli işleyen vücut mekanizmasının, düzensiz ve eksiksiz çalışmasını sağlayacak mucizevi bir etkiye sahip değildir. Bu nedenle, besin çeşitliliğine önem verilmeli ve her besin grubundan yeterli miktarda tüketilmelidir. Sofralar her renkten sebze ve meyve ağırlıklı olarak hazırlanmalıdır.
ASİTLİ YİYECEKLER YAĞ YAKAR DÜŞÜNCESİ İLE AÇKEN TÜKETMEYİN
Toplumda, limon ve greyfurt gibi besinlerin açken yenildiğinde zayıflatıcı ve yağ yakıcı özelliği olduğu düşünülse de literatürde ve bilim dünyasında hiçbir besinin yağ yakma özelliğine ilişkin kanıt bulunamamıştır. Limon ve greyfurt, C vitamini içerikleri ile bağışıklık sistemini güçlendiren yiyeceklerdir. Aynı zamanda kötü huylu kolesterolü düşürmeye de yardımcı olurlar. Ancak asitli yapıları sebebiyle, mide asidini artırarak açlık hissi uyandırmakta ve aç karnına tüketildiğinde mide sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle sabah yerine ara öğünlerde tüketimleri uygundur. Yağ yakan besinlerden biri olduğu düşünülen maydanoz da bu özelliğe sahip değildir. Maydanoz, C vitamini yönünden zengin, idrar söktürücü bir besindir. İdrar kaybı nedeniyle kişi kendini hafiflemiş hisseder. Kilo kaybına ve yağ dokusu azalmasına bir etkisi yoktur.
vioft2nntf|101001E398BFKoseYazisi|koseYazisiAciklama
vioft2nnt8|001001E398BF|DergiKorkuteliBurada|KoseYazisi|koseYazisiAciklama|36685FCB-EDA7-46C2-BCEA-A10503EF7FFA