Page 15 - Korkuteli Burada Dergisi - Ekim 2017 - Sayı 4
P. 15

Ve Beyaz




                                                       Ülke’den







                                                                                                        çocuk
                                                                                             yüzün gülsün hadi
                                                                                      düşmüşse dondurman yere
                                                                                                       üzülme
                                                                                             o karıncanın nasibi
                                                                                                      unutma

                                                       dört yanım, dört boşluk
                                                       dört kaplan, dört rüzgar
               Doç. Dr. Faik ARDAHAN                   dört yağmur, dört su durur içinde



                                                       kekeme dilim, kekeme adımlarım
                                                       ard arda söylemediğim söyleyemediğim iki kelimeden ibaret hayatım

                                                       kendime bile sözüm geçmez oldu ikinci yüz yılımda
                                                       aklım firari, yüreğim dağların sesine çevrim olmuş
                                                       bense eskizlere sarılmış yarımlardayım


                                                       günlerin kitabından okuduğum öyküde
                                                       soykırım yaşamış Aztek kadını
                                                       kartal doğurur umuda her çığlıkta

                                                                    apan su damlası onun dilinde
                                                                    otlar sarı, değnek mavi, sazlar yeşil
                                                                    hala gözleme tadı var yorgunlukta
                                                                    ve hala çay kaşığı sesinde çocukluk anılarım
                                                                     kim bilir hangi gecenin seyrek yıldızlarıydı
                                                                     sarhoş adımların ucundaki yarınlar

                                                                     Colhuacanın üstünde
                                                                     güneş taşı yirmi günde yontulur
                                                                     usta bir aşığın elinde


                                                                      güzel kadın
                                                                      sen sus, gözlerin sussun,  bir de şehriban kokun
                                                                      ben senin serçen olurum nil boyu
                                                                      yeter ki ürkütme







                                                                                                              15
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20