19.05.2018 / 23360 Görüntüleme
Korkuteli İlçesinde halkımıza nefes aldıracak bir ortam yaratmak amacıyla bir mesire alanı açılmasına ön ayak olunmuş. Bu bağlamda bilgi almak üzere Korkuteli Belediye Başkanı Hasan Gökçe’ye mikrofonumuzu uzatıyoruz:
- Merhaba efendim. Biz sizi tanıyoruz ama kendinizden bahseder misiniz desek neler söylersiniz?
Yaklaşık iki dönemdir Korkutelili vatandaşlarımızın tercih ve teveccühleriyle belediye başkanlığı görevini yürüten birisiyim. 1974 doğumluyum. Evliyim. Bir kız çocuk babasıyım. İlk-orta-lise eğitimimi Korkuteli’nde tamamladım. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümünden mezun oldum. Uzun yıllar Korkuteli’nde Korkutelili gençlerimize çocuklarımıza hizmet ederek rehberlik öğretmenliği yaptım. Daha sonra görevimden ayrıldım. Korkuteli’nde ilk kez kurulan engelli çocuklara yönelik rehabilitasyon merkezinin de kurucusuyum. Siyasi hayatımın yoğunluğu sebebi ile devretmek zorunda kaldım. 2009 yılından önceki süreçte Milliyetçi Hareket Partisinde ilçe başkanlığı yaptım.

- Böyle bir mesire alanı projesi ile amacınız neyi gerçekleştirmekti?
Öncelikle duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Sizin vasıtanızla mesire alanımızı tanıtıyoruz halkımıza. Üzerinde insanların oturup piknik yapabilecekleri, aileleriyle güzel vakit geçirebilecekleri bir alan burası, bu bağlamda buraya emeği geçen arkadaşlarımızı kutluyorum.

- Mesire yeri açıldıktan sonra ne gibi projeleriniz var? Yap-işlet-devret projesine göre mi işletilecek?
Bunu zaman gösterecek. İlçemiz için hangisi en iyisi ise onun kararını vermeye çalışacağız.
- Bu tür projelerin devam var mı?
Elbette. Huzur doğa ile başlar. Yeşilin olduğu her yerde insanlar daha mutlu ve kaliteli bir yaşam sürer.
- Korkuteli’nde betonlaşma ve inşaat sektörü oldukça fazla.. Oysa anılardaki Korkuteli yeşiliyle anımsanmakta. Korkuteli’nin o eski güzelliğini ve yeşilini kaybetmemesi, yeşil alanların arttırılması için neler yapılabilir?
Efendim tabii ki bu her ortamda bizim de içimizi sızlatan bir mesele. Fakat Korkuteli çok uzun yıllar öncesinde imar planlaması yapılmış bir bölgeydi. 2009 yılında göreve başladığım dönemde. Bizim bunları değiştirme, gerçekten bu alanları tekrar imarın dışına çıkartma imkânımız yoktu. Korkuteli’nin Antalya şehrine yakın bir yayla olması değeri ve ilgisi münasebetiyle hızlı bir yapılaşma oldu. Bu vesile ile de hepimizin içini sızlatan o meyve bahçeleri zaman içerisinde yok olmaya yüz tuttu. Bizim bu aşamada yapabileceğimiz tek şey yeni yerleri planlamamaktı. Biz bunu 9 yılda becerdik. Korkuteli’nde imara yeni bir yer açmadık. Korkuteli’nin bir master imar planı, uzun vadede imar planı olsun. Bu sebeple de geçtiğimiz bir yıl içerisinde yetki ve sorumluluğu üzerine almış bulunan, (2014 yılındaki büyükşehir yasasıyla birlikte) Antalya Büyükşehir Belediyesinin öncülüğünde Korkuteli’nde çalışmalar başladı. Geriye dönük bir şeyleri değiştiremiyorsanız önünüze bakacaksınız mecburen. Korkuteli’nin daha sağlıklı planlanması adına şuan çalışmaları hızlandırdık. Önümüzdeki günlerde Büyükşehir Meclisinde bu çalışmalar değerlendirilecek. Biz mümkün olduğunca verimli tarım arazilerinin dışındaki bölgelerde Korkuteli’nin büyümesini istiyoruz.
Mecburen büyüyecek, kentler gelişecek. Tabii ki bu bir realite. Bunun önüne geçmemiz mümkün değil. Ama özellikle Korkuteli’nin içine sıkışmış kalmış iki bölgemiz var: Korkuteli’nin kurulduğu bölge Alaeddin bölgesi ve İmrahor bölgesi. Buralarda da zaman içerisinde ciddi yapılaşmalar meydana geldi ama hala tarım arazisi olarak görülüyor. Bu bölgelerin planlanmasında özel konsepti olan, fazla inşaatlaşma, yapılaşma yoğunluğu olmayacak bir takım imar programları geliştiriyoruz. Bu konu ile ilgili önerilerimizi Büyükşehir belediyesine sunduk. Parsel büyüklüklerinin 1000 metre ve üzerinde olduğu, maksimum kat yüksekliğinin iki kat olduğu, belki özel bir mimari proje geliştirerek… Çünkü burası Selçuklu ve Osmanlı dönemine ev sahipliği yapmış bir bölge… Tek tip proje ile hem kültür turizmine de katkı sağlama adına mimari anlamda o dönemin evlerini yansıtacak projeleri zorunluluk haline getirerek Korkuteli’nin o imajını tekrar tazelemek, canlandırmak adına adımlar atmak istiyoruz. Buna yönelik, İnşallah, bütün vatandaşlarımızdan duyarlılık bekliyoruz.
- Yeşilliğin daha çoğalması, Korkuteli’nin yeşil imajının daha da ilerlemesi adına çok güzel bir adım atıldı. Mesire alanıyla ilgili, gençlerimiz özellikle hafta sonları zamanlarını geçirebilecekleri mekânların arayışı içine giriyorlar. En azından bir sinema salonu olsaydı, zira geçmişte olduğu söyleniyor. Bu tür adımlar yani, kültür ve sanat merkezi projesi var mı?
Bu sadece Korkuteli’ne özgü bir problem değil. Maalesef bizim toplumumuzun genel sorunlarından bir tanesi. Değişen dünya konjonktürü, teknolojinin bu kadar hızlı ilerlemesi, hayat şartlarının göreceli olarak kolaylaşması vs. bir sürü etkene bağlı olarak maalesef kültürden sanattan uzak bir dönem geçiriyoruz. Millet olarak, ülke olarak, toplum olarak...
Bu gün toplum sizin kültür sanat adına bahsettiğiniz ortamların olduğu yerleşim birimlerinde, büyük metropollerde de insanların kültüre-sanata çokça ilgi duymadığı bir süreç yaşıyor. Ama bu bir mazeret değil. Bize düşen sorumluluk yerel yöneticilere genel anlamda ülkeyi yöneten insanlara…
- Alâeddin medresesi Korkuteli turizmi açısından çok önemli iç restoresi gerçekleştiği halde kapıları ziyaretçilere neden açılmıyor?
2009 yılından beri ben bu proje ile uğraşıyorum. 2009 yılında restorasyonu bitmiş şekilde tahsisini Korkuteli Belediyesine kazandırdık. Çok güzel bir proje hazırladık o dönemde. Bölgemizin etnografik yapısını temsil edecek şekilde bir Yörük – Türkmen Kültür Müzesi projemiz vardı. Bununla ilgili, mekânın içiyle ilgili düzenlemeler yapıldı. O dönem Valimizle birlikte ortak bir proje yaptık. Bununla ilgili bir takım tahsis imkânları bulduk ekonomik anlamda, gerçekleştirdik. Ama bir türlü medresenin çatısının kapatılmasıyla ilgili anıtlar yüksek kurulu ile olan sıkıntıyı gideremedik. Buna yönelik yaklaşımları çok farklı. O nedenle içerde yapabileceğimiz projenin gerçekleşebilmesi için o çatının kapanması lazım. Bu vesile ile halen çalışmalarımız devam ediyor. İçerisindeki odalarda müzeye yönelik fiziki şartlar yerine getirildi. Birçok da obje toparladık sergilemek adına. Bekliyoruz. Ama nihayetinde medrese, bizim düzenlediğimiz konsept çerçevesinde İnşallah hem tarihi yeniden canlandıracak bir noktaya gelecektir hem de kültür-sanat adına Korkuteli’nin ciddi bir kazanımı olacaktır.
- Tarihimizden bir iz olan hamamdan bahsetmek istiyoruz fazla deforme olmamış bir tarihi değerlendirmek için ne tür şartlar gerekiyor?
Hamam Osmanlı döneminden kalma. Zaten Korkuteli’nde çok fazla tarihi eserimiz yok. Hamamla ilgili yaklaşık iki yıl önce Korkuteli Kaymakamımızla birlikte bir girişim başlatmıştık. Sonuç da alındı. Vakıflar Bölge Müdürlüğünün teknik personeli tarafından gerekli incelemeler, değerlendirmeler yapıldı. Hamamın restore edilmesiyle ilgili çalışmalar nihayetlendi. Sadece yatırım programına alınmasıyla ilgili bir süreç geçiriyoruz şuanda. Önümüzdeki yıllarda da hamamın restorasyonunun bütçeye bağlı olarak Vakıflar tarafından yatırım planlamasına alınacağı ifade edildi. Buradaki konsept şu olacak: Türkiye’de tarihi hamamlar genelde restore edildikten sonra restoran ve kafeterya olarak kullanılıyor. Biz de burayı restore ettikten sonra bu mantıkla hareket edeceğiz.
- İlçemizde bu kadar çok turizmi hareketlendirecek yer var. Birçok da iş adamımız var destek noktasında ilçemiz neden bundan muzdarip?
Biz bu düşünce ile hareket eden yatırımcılara kapılarımızı açıyoruz. Değişik düşüncelerle yatırımcılar geldi. Ama bir noktadan sonra nihai sonuç itibariyle bu kararı yatırımcı veriyor. Ben Korkuteli’nin marka değerinin her geçen gün yükseldiğine inananlardanım. Özellikle yatırımcıların da zaman içerisinde ciddi anlamda ilgisini çeken bir bölge olacağı kanaatindeyim Bu vesile ile de bütün yatırımcıları tekrar davet ediyoruz Korkuteli’ne.
- İlçe insanlarımız sizin ikna kabiliyetinizin çok yüksek olduğunu söylüyor liderlik gücünüzü nereden alıyorsunuz?
Bu tamamen hayata bakış açınızla alakalı. Bir kere kişiliğim, aldığım eğitimin de katkısıyla hep insana değer veren, insan odaklı yaklaşan bir yapıda oldum. Hiçbir sorunu küçümseyerek algılamadım. İnsanlara dokunma anlamında onlara gerekli eli uzatabilme noktasında her türlü gayreti ortaya koydum ve koymaya çalışıyorum. Ben bunun nedenini buna bağlıyorum. Eğer insanları dinlerseniz insanların değerli olduğunu önemli olduğunu, sorunlarının kendi adına çok büyük olduğu düşüncesiyle oraya geldiğini onlara hissettirirseniz insanlar sizinle iletişime geçtikleri zaman bir doygunluğa doyuma ulaşabiliyorlar. Hayatım boyunca da bunu yapmaya gayret ettim. Bu vesile ile de çok mutluyum. Belki de sorunu içselleştirdim ve kendimi doldurdum. Ama sonuçta onlar bizim insanlarımız, biz onlara hizmet için buradayız. Onların kendini önemli hissetmeleri, sorunlarının çözülmesi konusunda adım atmanız çok önemli. Sorunu çözersiniz çözemezsiniz. Ama karşınızdaki insanla ilgilendiğinizi, önemsediğinizi hissettirdiğiniz anda zaten birçok meseleyi çözmüş oluyorsunuz. Bu da iletişimin temel noktasıdır. Böyle algılanıyorsam da benim için çok büyük mutluluk.
- Korkuteli Web Tv izleyicilerine son olarak neler söylemek istersiniz?
Efendim çok büyük bir sorumluluk. Gerçekten bu derecede yoğun ilginin olduğu bir bölgede birçok alanı kapsayan bir işi yapıyor olmanız büyük ve güzel bir iş. Hatalarımız eksiklerimiz tabii ki vardır. Biraz önce de belirttiğim gibi biz her şeyden önce belediyeciliği insan odaklı olarak yapmaya çalışıyoruz. Sonuçta bu ilçe bizim ilçemiz. Korkuteli ölçeğinde yaz ve kış aylarındaki nüfus yoğunluğu değişkenlik gösteren bir bölgede bu işi yapmak gerçekten çok zor. Korkuteli, Türkiye’de alan yüz ölçümü olarak en fazla olan 20 ilçeden biri. Bu yüzden elimizdeki imkânlarımız çerçevesinde, hizmetlerimizi Korkutelili insanlarımızla, hemşerilerimizle buluşturmanın gayreti içerisindeyiz. Bunu da samimi ve içten bir şekilde yapmaya çalışıyoruz. Hem siyasi bir ekibimiz var meclis üyelerimiz var. Hem şuan mensubu bulunduğumuz partiye gönül veren bize yardımcı olan vatandaşlarımız var. Şuan burada birçok kardeşimizin ciddi emekleri var. Ama bir önceki soruda da söylediğim gibi yaptığımız, yapmaya çalıştığımız pek çok iş ve işlevi insan odaklı yapmaya çalışıyoruz. Gönüllere dokunmaya çalışıyoruz. Korkuteli Burada Dergi ekibine de çok teşekkür ediyorum.
Sağlıcakla kalın.