10.03.2018 / 22789 Görüntüleme
Herkese merhaba ben Fatma İmirgi. 1988 Antalya doğumluyum. Annesi Bozova babası Yeltenli bir müzik öğretmeniyim. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi Antalya’da tamamladım. Lise son sınıfta Antalya TRT Gençlik Korosunu kazandım, 3 yıl boyunca devam ettim. Üniversite eğitimimi Gaziantep Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Türk Halk Müziği Ses Eğitimi bölümünde alıp 2012’de mezun oldum. Öğrencilik sürecinde yurt dışı ve yurt içinde birçok konserlere katılma şansım oldu. 2015 yılında, müzik öğretmeni olarak, okuduğum şehir Gaziantep’e atandım. Halihazırda müzik çalışmalarım devam etmekte. Mesleğim benim “evladım” .Her ne kadar memleketime özlem duysam da işini iyi yapmaya çalışmak ve insanlığa faydalı olmak için çırpınan eğitim neferleri arasında olmak mutluluk verici.

En çok aldığım sorulardan biri de; “yayla kültürüne alışmış, geleneklerine bağlı bir Tekeli nasıl olur da başka memlekette hayat sürebilir, zorlanmıyor musun?” oldu. İnsan özlemez mi doğup büyüdüğü yerleri, özler tabi.. Ama bizim yörenin insanı iyi bilir, doyduğun yeri benimsersin. Mesela en büyük hayalim gurbette “ Teke Ezgileri” konseri vermek, ya da bir gün çok param olursa elimden geldiğince çocukların hayallerini gerçekleştireceğim dedim. Çok şükür nasip oldu. Rabbim güç versin de daha çok çalışıp insanlığa faydalı olalım. Bilirsiniz son zamanlarda ülkemizde ziyadesiyle “ırkçılık” kelimesi dönüyor. Bizden değilsen vay haline ;) tam da bu sebeple çalıştığım okulda bir gözlem yaptım Suriye’li öğrencilerimle, Türk öğrencilerimin arasında.

Dünyanın neresine giderseniz gidin çocuklar masumdur sadece öğrendiklerini yaparlar. Ben bu iki ülke çocuklarının birbirlerine karşı önyargılarını yıkmak için projeler ürettim ve tam 4 tanesi de kabul oldu. Okulda ritim atölyesi kurdum. Aynı zamanda “Müzik ortak dil “ dedim ve nağmelerde buluştuk. Çocuklar hem iki ülke çocuklarından oluşan koro, hem de ritim sayesinde rehabilite olabilsinler diye. Yoruluyor muyum, fazlasıyla ama o çocukların gözlerindeki ışıltıyı görmek paha biçilemez.
Sonuç mu? Sonuç; mükemmel. Hocam ‘’müzik sayesinde gözümüz açıldı, aslında birbirimizden farkımız yokmuş’’ diyorlar. Dil, din, ırk.. boş verin tek ortak yol MÜZİK. En güzel antibiyotik. Üniversiteyi kazandığımda köydeki gocamanların “ eee deyzem nolcen gari sen, çalgıcı mı olcen “ sorularına şimdi cevap vermek istiyorum: Ben önce insan oldum… şimdi de müzikle şifa dağıtmaya çalışıyorum. Bakmayın öyle adının ‘’müzik’’ olduğuna, zor zamanda en büyük çare ... Esen kalın