10.03.2018 / 22747 Görüntüleme
Kadınların iç seslerini dinledik, ama tamamen samimi iç seslerini… Okuyun, sadece güleceksiniz. Çünkü onlar anlatırken siz de kendinizi bizimle hissedeceksiniz…
Ev sahibi Kadriye Hanım allı pullu bir konsept ile misafirlerini ağırlama şerefine nail oldu. Karagöz malikânesinin açılmayan kapılarını ‘’pullu giyinirseniz açacağım’’ dedi. Herkes evdeki imkânlarını zorlayarak pullu ve parlak kıyafetler giyinerek konağa misafir oldular. Tabii ki pullu kıyafet giyinmeyen, ‘’aradan sızarım, fark ettirmem kendimi’’ diyen hainler de vardı. Peki, onlara ne mi oldu?
Hainler gece boyunca çocuk baktılar…
Kadriye Karagöz: Misafirler…
Aman Allah’ım ne kadar çoklar..
Kırmızı rujum nerede?
-BUYRUUUNN… HOŞGELDİNİZ.. Ne kadar çok çocuk gelmiş!..
İşi Mezdeke’ye bağlayayım bari.
Aç aç Mefo müziğin sesini aç amaaa.. Çocukların sesinden müziğin sesi duyulmuyor ki.
Alev Adrasan: Her gittiğim yerde çaylar dolusu çaydanlık, bu çay da beni karanlık düşüncelere sokuyor. Kadriye‘nin elindeki çaylar da açık mı açık. Yirmi yıldır içmediğim çayı, bitki çayı sanıp hüüüpp diye götürdüm arkadaş, bendeki de dalgınlık.
Gülfer Yörük: Bir de genç olacak bunlar! Pullu kıyafette ekol benim, artık ablanın kim olduğunu anladılar öpün çabuk elimi… Masadakilerin hepsinin tadına bakmalıyım. Çok çeşit var, bunlar kaçmaz şimdi.. ayyy…
Bunlar niye bu kadar zayıf ki
Neyse bende kahveyi şekersiz içerim artık..
Sonra diyete devam..
Bir oturtmadılar zaten ablalarını…
Çayı da yanıma verdiler, iki lokma yedim eridim. Kalksam pullarım dökülecek. Aman dökülürse dökülsün, zaten Kadriye temizleyecek…
Nazire Örtekin: Bu masadaki tarifleri kimden alacağım. İnternet sitem var benim, sadece benim lezzetlerim dm olur, benim dm…
Dm yapmasalar bari. DM’i sadece ben yapabilirim zaten.
Meftune Unver: Allı pullu dediler davet ettiler. Kadınız, eğleneceğiz dedik. Çocuklarını getirdiler.. Bu topuklularla birinin çocuğunu ezmesem bariii.. Bu ne ya sabah çocuklara ödev yaptır. Akşam yine çocuklara bak.. Biraz kafa dinlemeye geldim arkadaş ben.
Nida Yalçın: Migrenim tuttu. Kafam götürmüyor bu grubu, başka bir gruba mı geçsem acaba?
Zaten pul kraliçesi de bendim.
Unvanımı da elimden almaya çalışıyorlar.
Serpil Koç: Koç Optik ’in sahibi Serpil’im ben. Bana bir şey mi sordunuz acaba? Bende buradayım.
Ali oğlum dur.
Vurma Ali.
Otur ALİ, ağlama sesi geliyor: ALİ BİRİNE VURDU, KAN ÇIKMASA BARİ…..OFFF ALİİİ..
Emel Gübeş: Arkadaşlar; ‘’diyetteyim masaya oturmamalıyım’’ deyip götürmeliyim pastaları börekleri. Biraz hızlı yeseler de evi gezsek bari.
Kimse kalkmıyor kendim mi gezsem?
Ay….bendemi müstakil yaptırsam yok yok dublex alayım ben en iyisi..
Hanımlaaaar; biri çay- şeker mi dedi acaba?
Süheyla Develi: …………….stop……….stop
Eda Demir: Ahh bu Emel hem marketi var. Hem de bizden bez istiyor, paketi getirip önümüze koyacağına. Bu arada kâkülüm de şekil olmuş bütün gözler üzerimde hep mi, güzelim ben ya.:)
Havva Nur Çivitçi: Davetiyede ‘’çocuk getirmeyin’’ diye yazmışlar. Adım attığım yer çocuk, neden kurallara uymaz bu kadınlar… Gidip kızımı getirmeliyim, çaktırmadan.. Nerde benim arabanın anahtarı… Kızım geliyorum bekle beni.
Nazan Yavuz: Meşhur edeceğim sizi diyorum, Korkuteli Burada Dergisi diyorum.. Magazin diyorum... Aman Allah’ım amanın pastalara gömüldüler. Arkadaşlar çekiyorummm
Dur çekme!
Off şimdi de makyaj tazeliyorlar çekemeyeceğim galiba
çektimmmmm….