29.01.2018 / 22705 Görüntüleme
BOŞANMAK SONUÇ MU BAŞLANGIÇ MI
Merhaba Korkuteli Burada Okuyucuları,
Yazımda size evliliği sona erdiren sebeplerden birisi olan boşanma hakkında bilgi vereceğim.
Genellikle severek ve isteyerek başlayan evlilikte taraflar birbirlerine iyi ve kötü günde ömürlerinin sonuna dek beraber olacaklarına dair söz verirler ve bu nedenle kutsal aile kurumunu ve birlikteliklerini koruyabilmek için ellerinden gelen özveriyi gösterirler. Ancak her ne kadar taraflar buna çabalasa da fikir uyuşmazlığı, kültürel farklılıklar, güvenin sarsılması, sadakatsizlik, şiddet gibi nedenlerle evlilik sona erebilmektedir. Bazı evlilikler ise mutluluktan ziyade mutsuzluğa neden olmakta bazen de fiziki ve psikolojik yıkıma neden olmaktadır. Böyle evlilikler taraflara, tarafların müşterek çocuklarına ve kamuya faydadan çok zarar getirdiğinden sonlandırılması daha uygun olacaktır.

Taraflar bu zor kararı verdikten sonra akıllarına "Ben şimdi ne yapacağım?","Hangi gerekçelerle boşanma davası açabilirim?","Davayı nasıl açacağım?", "Davayı nerede ve hangi mahkemede açacağım?"," Nafaka, Tazminat alabilir miyim?", "Anlaşmalı boşanabilir miyim?"," Müşterek çocuklarımın velayeti ne olacak?" tehdit, hakaret, şiddet var ise "Kendimi nasıl korumaya alabilirim?" ya da "Nerede barınabilirim?" gibi birçok soru gelecektir.
Türk Medeni Kanunu uyarınca boşanma sebepleri şunlardır: Zina; hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış; küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme; terk; akıl hastalığı; evlilik birliğinin temelden sarsılması ve anlaşmalı boşanmadır. Taraflar bu gerekçelerden dolayı boşanma davası açabilirler.

Boşanma davası, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde ya da eşlerin davadan önce son 6 aydan beri birlikte oturdukları yer "Aile Mahkemesi’nde açılabilir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise "Asliye Hukuk Mahkemesinde Aile Mahkemesi Sıfatıyla" açılabilir.
Anlaşmalı boşanmada evlilik en az 1 yıl sürmüşse ve eşlerin birlikte başvurması ya da taraflardan birinin diğerinin açtığı davayı kabul etmesi halinde hâkim tarafları bizzat dinler. Hâkim, eşlerin boşanmanın mali sonuçları(nafaka, tazminat vb.),velayet, mal paylaşımı konularında düzenledikleri anlaşmayı uygun bulursa tarafların boşanma talebini kabul eder. Boşanma sürecinin en kısa sürdüğü boşanma da anlaşmalı boşanmadır.
Çekişmeli yani anlaşmalı olmayan boşanmalarda ise tarafların dinlenmesi, delillerin toplanması ve uyuşmazlığın niteliği gibi nedenlerle boşanma süresi değişebilmektedir.
Nafaka ve tazminat (maddi-manevi) konularına gelecek olursak; taraflar, boşanma davası ile birlikte ayrıca harç ödemeden nafaka ve tazminat talebinde bulunabilmektedir. Tarafların nafaka ve tazminatın birini ya da her ikisini birlikte talep ettiği durumda hâkim olayın niteliğine göre inceleme yaparak taraflardan hangisinin kusurlu olduğunu ve ihtiyaç durumunu belirler. İnceleme sonucuna göre nafaka ve/veya tazminata hükmeder. Olayın niteliğine ve kusur durumuna göre sadece kadınlar değil erkekler de nafaka ve tazminat alabilir. İştirak nafakası yani müşterek çocuklar için ödenen nafakada ise eşlerin kusur durumuna bakılmaz.
Velayet konusunda yani çocukların annede mi yoksa babada mı kalacağı konusunda eşler anlaşamıyorlarsa hâkim bu durumda uzman pedagog bilirkişiden rapor alır ve yine somut olayın niteliğine göre artıları eksileri değerlendirerek velayeti anne ya da babaya bırakır. İstisnalar hariç olmak üzere hâkim tarafından, velayet kendisine bırakılmayan tarafla müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tesis edilerek görme günleri belirlenir.
Eşlerden biri diğerine hakaret ve tehditte bulunuyor bununla da kalmayıp fiziki-psikolojik şiddet uyguluyor ise boşanma davası açmayı beklemeksizin korunmayı jandarma ya da polisten isteyebilir. Bunun yanında eğer şiddete uğrayan tarafın kalacak yeri de yok ise barınmaya ilişkin önlemler de yine kolluk kuvvetleri aracılığıyla alınır. Bu talepler yine boşanma davası aracılığı ile yapılabilir.
Görüldüğü üzere boşanma kararı vermek elbette ki çok zordur. Ancak dünyanın sonu değildir. Boşanma sürecinden hem hukuki hem de psikolojik olarak en az hasarla çıkılabilmesi için uzman kişilerden destek alınması her zaman için yerinde olacaktır.